#2 ve #3: Sadece tek araç sığıyor.
#4: Yarım araç sığıyor.
Çarpılı sokak: Tek araç zor sığıyor.
Mavi çarpı ile temsil edilen kamyon A101'e zerzevat getirmiş, haldur huldur üstümüze seyir etmekte idi. Annem panikle kornaya abandı, camlar da açık olduğundan klasik Türk şoförünü temsil edebildi,
"Beyefendi, nereye gidiyorsunuz?"
"Ben #4'e döncektim ama..." (İçerde ben: "Yok artık Lebron!")
"E ama sinyal vermedin amca?!" (Ben didim bunu, ben :))) Amca şaşırdı, ebleh ebleh baktı:
"Yanmadı mı? Hebele hebele?"
Gülerken klimadaki kokuyu düşürdüm... O yüz ifadesi... O yüz ifadesi... Abartmıyorum, aynen böyleydi...
Bitti mi? Biter mi hiç!
Gideceğimiz yere vardık, hazır mutfak mağazası tarzı bir yerin önünde boş yer bulabildik... Annişkom yine girmeden önce sordu müsait olup olmadığını... Abi müsait, dese de annem geri geri çıkmaya başladı... Meğer yanlış anlamış...
Sonra ben indim, arkada 'Kop gel, gel, gel, gel!' yapıyorum. Dur dedim ama sesim çıkmadı. (arada oluyor böyle...) Nasıl coştuysam arka fara vurmuşum, 'A-aar ol!' diye... Annem gülerken kornaya bastı, hazır mutfak mağazasından şangırtı koptu, dışarıya aynı abi çıktı, üzerinde mağazanın adının yazdığı kuka devrildi...
Yani korna sesini duyunca içerideki diğer çalışan su bardağını yere düşürmüş, (panik mi oldu ne) diğeri de ses dışarıdan geldi sanıp tükanın önüne çıkmış, kukaya çarpıp devirmiş...
Eve dönerken A101'ci amcayı gördük yine, sol sinyali kırılmış...
Şaka gibi, değil mi dear okur?
Demek ki neymiş, Geveze ön koltukta bile bu kadar kazaya sebebiyet verebiliyorsa, ehliyetten uzak durmalıymış... 'Trafik canavarına hayır!' kampanyasında fotomodel olabilitesi varmış...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder