Burada da söylediğim gibi, annemler haftada bir kanka toplantısı yapıyorlar. Bu hafta bir başka kankaya gittik...
Daha doğrusu, annem gitti, beni de sürükledi onca çocuğun içine... Tabii şart koştum, 'Bilgisayarım olmadan asla!' diye. Kucakladım bebişimi, yanıma da film alıp gittim... Saat 9.10 dolaylarında başrollerinde Gérard Depardieu ve Jean Reno olan Dost musun Düşman mı? (Tais-toi)'yı izlemeye başladım. Film bitti, Harry Potter okudum. Sonra müzik dinledim. Bir daha Harry Potter okudum. Annemi dürttüm. Derken saat 12.30 oldu... Biraz kestirdim, annemi dürttüm, arabamıza binip yola koyulduk. Film şeridi benim için burada kopuyor.
Sonrasını annemden dinliyoruz, çünkü ne zaman uykum fazlaca gelse, sarhoş olma gibi pis bir huyum var. Nasıl mı, diyorsanız şöyle: Ne dediğimi hatırlamam, ne yaptığımı hatırlamam, desteksiz yürüyemem... Aklı başında göünsem de öyle değildir aslında...
Yine böyle uyku sarhoşu olmuşken, yolu da yarılamışken pöykürmüşüm, 'Gözümü unuttum!' diye...
Annem panik panik panik, yusuf yusuf olup yüzümü gözümü kontrol etmiş. Ben feryatlarda, 'Gözüm! Gözüm!' diye... Sormuş annem, acıyor mu, batıyor mu, diye; yok...
Yok, demişim, yerinde takılıydı, şimdi yok!
Annemin jetonu düşmüş sonunda, gözümden değil, gözlüğümden bahsediyormuşum... Yüzünde, demiş... Sızmadan önce çıkartıp da takmayı unuttuğumu sandığımı anlamış yani...
Ama boşu boşuna tırsmş, sayemde...
Bir de eve varınca saçımı yıkamak istemişim. Bunu niye istediğim açıklayamıyorum ama. Çorabımla yattığımı sabah fark ettim, işin komiği altı kaval üstü şişhane bir durum... Pijamada yaz sezonunu açmama rağmen (askılı ve şort) çorap... Alakaya maydanoz...
Anne, demek ki neymiş, beni kanka toplantılarına götürmemek lazımmış...
1 yorum:
" pöykürmek "
sen uykun varken pöykürüyorsun , ben yeni uyandığımda çok saçma sapan şeyler pöykürürüm böyle çok değişik , nebiçim.
Yorum Gönder