Dört gündür şizofren bir biçimde Türkçe Performans ödevim 'sınıf Gazetesi' ile cebelleşiyorum. Çıldırma raddesine gelmişken bitti ve bu gün teslim edildi.
Yaklaşık 12 saatimi aldı o ödev müsveddesi. Hâlâ gözlerim seğriyor, hâlâ!
Ve fark ettim ki, basın-yayın işi bana göre değil! Her sayı ayrı bir stres, bir de ben strese yatkın bir insanım bu tarz akademik konularda. Beni öldürmeye kalksanız daha large olurum, ama hele bir 'gelecek', 'SBS', 'karne', 'not' kelimelerini aynı cümlede kullanın, stres topu olurum! Panik yapmam, asla! Ama öyle bir kasılırım ki, üç kişi gelse zor açar beni!
Velhasıl, bu kasıntının arasında davul gibi gerilerek ödevimi(zi) teslim ettik. Sayın Türkçe'ci ekşi bir suratla inceledi:
"Hmmm.."
Tam ben sağ kroşemi bu anın hatırası olsun diye yüzünde bırakacakken arkadaşlar beni öğretmenler odasından çıkarttılar. O kim oluyordu da benim bu kadar uğraştığım ödevi kabul etmiyordu? Çayına şap katardım ben onun, alnını karışlar eline verirdim! Saçlarını cımbızla yolar, tırnaklarını anneanneme kestirir, odamı toplatırdım ona!
Bu büğörtülerle (sanırım böğürtü olmalıydı onlar...) sınıfa çıktık. Rehberlik dersinde gerim gerim gerildim. Serviste Njn kod adlı arkadaş Türkçeci'nin bizim ödevimizi onların sınıfında öve öve bitiremediğini, diğerlerinin solda sıfır kaldığını söyledi. Böylece beni geren ipler şrak diyerekten kopmuş oldu. Ama biraz fazla kopmuş olacak ki, Türkçecimiz hakkında çoğ ilginç şeyler söyledim. Arkadaş pis pis bakınca da savunmaya geçtim haliyle:
"Bütttüüööön bir rehberlik dersi boğyunca ştreş yaptım ben kızıııaam! Boşuna mı gerildim şimdi? Bari beğenmeseydi de gerilmelerim boşa gitmeseydi!"
"Raporun vardı di mi senin?"
"Ne raporu?"
"42'lik deli raporu!"
"asdhkfjklm"
2 yorum:
hehe gecmis olsun, turkceci sen simarma diye yuz vermemis anlasilan:P
sen yaparsin da ornek olmas mıı hehhe heyyyt:))
ay mutlandım :))
asıl mesele benim yapmam değil de, kaç saatte yapmam :)) ama yine de böyle şeyler insanın hoşuna gidiyor ya :))
Yorum Gönder