Kültür ve Projesi: Tarihi Kankalar Osmanlısı

Annemin klasik-haftalık kankalar günü toplantısı bu salı bizim evde gerçekleşmeyi denedi. Ah, tam bir kâbustu ki, Japon icadı, sevimli bir şey imdadıma yetişti: Ku-La-Klı-K

Olayı başa saralım istersen dear okuyucum,,

Saat 4.30... Evin neşesi, en bi Geveze'si kapıdan girer. Ferah ferah, yayıla yayıla duşunu alır, nasılsa bütün akşam sosyal projesiyle ilgileneceğini sanıyordur. Saçlarını tarar, perçemini fönler, cornflakes tıkınır, giyinir ve Osmanlı Tarihi ve Kültürü hakkında resim bulma umuduyla bilgisayarının başına oturur, ama dayanamaz ve Alem-i Blog'da gezinir, bir iki yorum karalar ve kapı tıkırtısı duyar, sweet mummy gelmiştir. Ama daha selam kelam etmeden mutfağa dalar. Geveze'ye odasını toplamasını höykürür, misafir gelecektir!
Tıpı tıpı tıp tıp tıp.:.

Saat 7.30... Geveze saunadan çıkmış gibi göründüğü için bir daha duş almıştır(cebren ve hileyle!). Odasını toplayıp kıyı köşe bir yerciğine sinmiş, sosyal projesine başlamıştır. Kapı çalar ve bir anaokulu odasına kusar. Nazik bir hareketle onları oturma odasına def etse de saklambaç oynarken ha bire Sultan II. Mahmud'un kafasına, gözüne basarlar. Bu arada Geveze ödev yapamayacağını keşfeder ve hâlâ üçüncü boyuttayken toparlanır. Kenidini daha toparlanabilitesi olan derslere vermeye çalışır, test çözer. Derken odasını Kızılderililer basar, pardon, Kızılderelilermiş onlar!

Saat 8.30... Geveze'nin zavallı Tudem 7 Test Kitabı'sı büzüşmüş, en sevdiği Pensan IQ'sunun ucu yamulmuştur. Zottirik bir Rotring'le kabak gibi kalakalmıştır, çevresinde minik bir cadı grubu dönüp dönüp 'Apyakadabra!' diye onu siğilli kurbağaya dönüştürmeye çalışmaktadırlar. Bazı Hunumsu'lar da Teletubbies ile atçılık oynamakta, diğerleri de serseri mayın gibi çat orada çat burada çat kapı ardında takılmaktadırlar. Müthiş bir gürültü vardır, ödev yapılmalı, kitap okunmalı, test çözülmelidir.

Saat 9.00... Geveze saçlarını yolmamak için kendini zor tutmaktadır. Odası mı eğridir yoksa tepesinde tepinen çocuklar mı vardır? Kaçsa gitse? Olmaz, kemanı bırak, kemanı bırak. Hayır, sakın o kitaba dokunma! Eğer o tuvali elleyecek olursan her yerinde kocaman kocaman dokunaçlar çıkar! Sakın bir daha yatağımda zıplama, yoksa teee Amerika'ya kadar gece gündüz uçarsın, tuvalet bulamazsın; rezil olursun yollarda! O postere bir daha yağlı ellerinle dokunursan odamdaki Bubi tuzakları seni alıp Fizan'da Çin işkencesine maruz bırakır! Ve sakın bir daha üzerinde The Rasmus veya Harry Potter yazan bir şeye bir metreden fazla yaklaşma, yoksa seni parçalarım! Eğer mayonezli ellerinizi albüm, kitap, poster, toka, parfüm, parlatıcı koleksiyonumdan çekmezseniz kafanızı Ay'a sürterim! Müzik setime ve içindekilere boğazından çıkan CO2'leri dokundurursan bacaklarını cebine koyarım!


Saat 10.00... Derken bir canavar ağlamaya başlar, bir diğeri ayağına basmıştır çünkü. Öyle bir ağlamaktadır ki, kulak zarınızın bir deney tüpünde sallandığını hissedebilirsiniz!
Anneler gelir, yövriler odadan atılır, gürültü hâlâ gelmektedir ve Geveze'nin obsesif kompulsif bozukluğu ile panik atağı başlamış, klostorofobik belirtiler gösterme eğilimine girmiştir. Elini çekmeceye daldırıp içgüdüsel bir biçimde ilk tuttuğunu kulağına tıkamıştır. Ama o da ne? Yaşasın MP4 Player! Gel buraya sevgili kitabım! Seni seviyorum Tori Amos!



Ertesi gün Sosyalci II. Mahmud ve Osmanlı Kültürü ve Tarihi'ni ister...
Sosyalci: Geveze, nerede projenin taslağı?
Geveze: Eee,, şey...
Sosyalci: Nerede II. Mahmud?
Geveze: Hocam, ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim!
Sosyalci: Ne demek o öyle?
Geveze: Hocam, bilmek isteyeceğinizi sanmıyorum... Ama şöyle diyeyim, ıslahatlara itiraz eden Yeniçeriler bile II. Mahmud'un kafasını bu kadar ezmemiştir...

Hiç yorum yok: