Kızsal Bir Dedikodu

Meraklardayım dear okuyucu...
Ama önce merak nedenim olan o garip olayı anlatıciim...

Az önce Din Kült. ve Ahl. Bil. ödevini ('bağımlılık') bastırmak için (bizim yövrinin kartuşu bitti) internet kafe yolarına düştüm.
Bir takıntım vardır benim, banyo yaptıktan sonra en yeni kıyafetimi giyerim... Dün de İskender ile aldığım bir eşofman vardı... Gülmeyin ama... Şey... Ceylan'ın erkek reyonundan :)) Gri, yanında şeritleri olan klasik eşofman, bence gayet unisex :)) İşte, onu giydim, taktım kulaklıkları gidiyorum.
Yolda da sırıtıyorum kendi kendime, senaryo yazıyorum, bu eşofmanı giyen bir erkekle pişti olma ihtimalim, hatta onunla kanka filan olma ihtimalimi hesaplayıp gülüyorum derken bize en yakın internet kafeye vardım. İçeri girdim ve bir hemşehri gördüm, aynı eşofman artı Ceza baskılı tişört... Ne şom ağızlıyım ama! Bende Metallica tişörtü olmasına, aradaki tarz farkına rağmen sırıttım hafiften...
Hiiç bozuntuya vermedim, elemanı bekliyorum ki gelip print'lesin şu zımbırtıları.
Bir iki dakika bekleyip de sıkılınca çıktım oradan, hâlâ gülüyorum. Düşünemeyesice beynim de hesap yapıyor: 'Bi pişti daha!'

Tupturuncu bir kafeye vardım nihayet... Kasada duran elemana doğru gittim, hayda... Ama bu sefer Metallica tişörtü :)) Aynısı değil, benimki kızıl, onunki siyah... Ama bir türlü durduramıyorum tebessümümü, sarı kafalının dediği gibi; 'Artist artist sırıtıyor'um... Ama içimden... Yüzümde eminim ciddi bir ifade var ama içimde makaraları koyvermişim...
Uzattım flash belleği, 'Din perf. klasöründe...' diye mırıldanıp sağa sola bakınmaya başladım. Yazıcı harıl harıl çalışırken eleman da bana bakıyor... Çaktırmadan baktım, taş çatlasa lise 3... Yaşlı değilmiş diye bi daha sırıttım, ama arkadaş inatla dikkatli dikkatli bakıyor.
Aklıma geldi, kulaklığı tam takamadım da telefon dışarı mı ses veriyor, dedim, yok... Yüzüme baktım bir gariplik var mı diye, yok, perçem fönlü, geri kalanı Dr. Octopus, biraz dağınık... Gözlük simetrik, kaşlar da düzgün... Ya sabır...
Sağ olsun printer'ın işi bitti. Çıktıları alıp parayı uzattım, eleman saçını düzeltip (uzunmuş, düzeltirken fark ettim :))) para üstünü yere düşürdü. Kasadan yeni para alıp yine düşürdü, 'Gülme!' derken kendi kendime... Neyse, para üstünü aldım, flash belleği bekliyorum. Yüzüne bakıp dışımdan sırıttım, anlayacağını umut ettim...
"Para mı eksik?" dedi...
"Yok, hayır..."
"Yamuk filan mı çıkmış?"
"Yok, hayır.." derken kopartan cümle gökten düştü:
"Haa, anladım.. dsfgvjşb_awefvbleı@hotmail.com..."
"Yok, yok... Sadece flash belleğimi alacaktım..."

3 yorum:

Kalemiti (En hakikisinden ama...) dedi ki...

Nan böyle bi hotmail de mi varmış?:))

ciyad dedi ki...

zuayahyahhahhaha hiç gülüceem yoktu koptum. dumur olmuştur ergen erkek kişisi.

Geveze dedi ki...

deran deran; sansürledim ben onu :)) bloga google'dan düşen arkadaşlar sayesinde bu eleman meşhur ve rezil olmasın diye, acıdım yani :))

cihad; sorma, ölü balık gibi bakakaldı... sanırım dışarıda olmama rağmen benim bastırılamayan sessiz kahkahalarımın da farkında... gözü kör olsun şu hormonların :))