Yeni Başlayanlar İçin Mardin | Mutfak

İviiiit, bir Mardin postu ile karşındayım dear okur; ama belirtmeliyim ki bu yazı bütünüyle tamamıyla absalom'a ithaf edilmiştir. Huh.

Ayran Çorbası -10 puaaaan-

Muhteviyatı yoğurt, aşurelik buğday ve nohut olan pek sevgili ayran çorbası, sıcaaaaak Mardin günlerinde özlenendir, candır. Yan komşuya göre yapılışı çok kolaydır, öyle kolaydır ki Geveze bile yapabilir.

Nohut ve buğday haşlandıktan sonra yüksek ateşte biraz pişirilir, soğuyunca üzerine tuzlu ayran boca edilirmiş. Arzuya göre üzerine nane serpilebilirmiş. Detaylı tarifi de burdaymış.



*Tadına gelirseek, benim denediklerim hafif ekşiydi; ama güzeldi. İçindeki ayrandan dolayı -aslında laktik asittten dolayı- çok acayip uykumu getirdiğini hatırlıyorum. -belki de laktik asitten değil, hunharca birkaç kâse tüketmemden dolayıdır.-

*Dip not olarak bunun sadece Mardin'de değil, doğudaki pek çok ilde yapıldığını, çorba olarak değil de meze olarak servis edildiğini komşu teyzeden bildirdi Geveze.





Derik Fırın Tava -9 puaaan.-

Bu da Mardin'in Derik ilçesinde pideci gibi, ekmek fırını gibi yerlerde yapılıyormuş. Kendisini iftara gittiğimiz bir yerde yedim. Fotoğrafını çekmeyi de unuttum. -etli yemeklerle aramda büyük bir aşk olduğu söylenemez.-
Pizolalık et, biber, patlıcan, domates, sarımsak ve kuyruk yağı ile yapılıyormuş. -kuyruk yağı, yaa. bak okurcum senin için nelere katlandım ben.-

Nasıl yapıldığına gelirsek, bu malzemeler çömlek gibi çamurdan yapılmış bir tavanın içine dizilip kara fırında ağır ateşte pişiriliyormuş. Püf noktası da tavanın en altına kuyruk yağıyla etlerin dizilmesiymiş. -bunu da iftardaki teyzelerden birinden öğrendim. hişş, aramızda.- Detaylı tarifi de burada.


*Tadı güzeldi, etlerde yağ kalıntısı ya da az pişmiş bir yer yoktu. Kuyruk yağı da çok hissedilir değildi. Ama söylemeliyim ki öyle hafif bir yemek değil.

Mardin'e yolunuz düşerse mutlaka deneyin, kullanılan -ve özel olduğu söylenilen- baharatlarla tadı çok farklı oluyor.



Sembusek -10 puaan ve birincilik teliii-

İşte bu Mardin'de yediğim en güzel şeydi. Nasıl tarif ederim bilmiyorum. Lahmacunun kapalı hali gibi düşünün. Ama hamuru daha lezzetli ve içinde de daha fazla yağ var.

Aynı lahmacun gibi içi hazırlanıp fırınlarda pişirtilebiliyor. Veya Mardin 1. Cadde'deki Kino'da veya Turistik Et Lokantası'nda yenilebiliyor.

*İçine koyulan soğan miktarına dikkat edilmeliymiş, zira az olduğunda lezzetsiz, çok olduğunda ağır olurmuş. -garson abi dediydi.- Ve harcına kesinlikle domates konmazmış.
*Peynirli versiyonu da mevcut ama kıymalı onu döver. Ve bence lahmacundan en büyük farkı, birileri gibi 6 tane arka arkaya yiyebilmeniz ve beklenilenden çok daha az şişkinlik hissetmeniz.

Evde yapmak yerine gidip yerinde yemeniz şiddetle tavsiye edilir ama yine de burada bir tarifi var.


Şıllık Tatlısı -7 puaaan-

Tipik bir şerbetli tatlı. Aslen Antepli ama ben kendisiyle Mardin'de tanıştığım için yazıyorum işte.


*İsmi bir harika, bir şaheser, bir başyapıt. Menüde görünce şaka filan yaptıklarını sanmıştım ama yanılmışım. Hakikaten Şıllık diye bir tatlı varmış. -çok komik ama hayır, ciddiyim sizinle kafa bulmuyorum.-
*Evde yapılmasının pek mümkün olduğunu sanmıyorum zira baklava yufkasına çok benzeyen incecik bir yufkanın sacda pişirilip içine ceviz koyarak sarılması ve üzerine antep fıstığı serpilmesi suretiyle yapılıyor. Biraz yoğun bir tadı var.

Mardin'de Artuklu Sofrası'nda, Urfa'da her yerde yenilebilir.

Tandır Ekmeği -9 puaan-

Bizim apartmanın bahçesindeki tandırın başında bir kalabalık gören ananemin olay mahalline iştirak etmesiyle komşu teyzeler eline bir yığın tandır ekmeği tutuşturunca kendisiyle tanışmış olduk.


Tandırdan yeni çıktığında muhteşem olan güzide tandır ekmeği, ertesi gün ise muhteşem bir biçimde sertleşiyor, kıtır kıtır oluyor. Bu sebeple bence sıcakken güzel.

*Bu arada sadece Mardin'de değil, pek çok doğu ilinde ve dahi Ortadoğu'da yapılıyor. Ben denedim beceremedim, değişik bir teknikle elde açılıyor ve şlap diye tandıra yapıştırılıyor. Bütün bu işlemler esnasında da eller ıslak oluyor.

*Mardin'de fırın ekmeğinden daha popüler. Bu yüzden adım başı tandır görmeniz bir süre sonra sizi şaşırtmıyor.

*Tereyağıyla da muhteşem oluyor.







Bu postta da Mardin mutfağına ana hatlarıyla değindik dear okurcum ve absalomcum. Bu kadar beklettiğim için de 1239846023657829346574358923745 defa özür diliyorum, o kadar çok ödevim vardı ki anlatamam.

Bu arada salı günü Fransızca sınavım, gelecek hafta da matematik, din ve kimya sınavım var. Eğer benden haber alamazsanız Interpol, CIA, FBI, KGB, MİT, 007 James Bond, Sherlock Holmes, Dr. Watson, X-Men Wolverine ve bilumum teşkilatları harekete geçirmekten çekinmeyin. Kendinize iyi bakın, bu zavallı sefil öğrenciye de dua neyin edin.

Au revoir. -geçen postta da au revior yazmışım aceleden, artistliğim Charlie Chaplin'den hallice olmuş. sen de uyarmadın ki dear okurcum.-

Merhabaa!

Merhaba dear okur. Son bir aydır hayli sorumsuzca ortadan kayboluşum hakkında ne desen haklısın, suçluyum ve sorumsuzum.

Ama bi sor, neden yoktun Geveze'm diye. Bi sor lütfen.

Yoktum, çünkü çömezdim. Çünkü okullar yeni açılmıştı, biz de yeni taşınmıştık. İnternetimi bir türlü bağlamadılar. Sonra da ödevler yağmur gibi yağmaya başladı. Şu 3 haftada iki tane performans ödevi yaptım, düşün felaketi.


Bir de, nihayet Fransızca öğreniyorum. Yani Fransızca beni öğreniyor da olabilir. Her tarafım fiil çekimiyle dolu. -dün gece rüyamda Jean Reno'yu gördüm, Léon'daki haliyle. elinde Fransızca kitabıyla peşimden koşuyordu filan.-

Sonuç itibariyle işte geldim burdayıııım. Yakın gelecekte absalom'a ithaf ettiğim Yeni Başlayanlar İçin Mardin postlarımı yayınlayııp, Bornova Anadolu Lisesi izlenimlerimi yazıciim.

Au revoir. -artistliğimi de yaptım, giderim artık.-