Yaz geldi ya, keşke gelmeseydi. Sonbaharda kalsaydık noolurdu ki..
Yer altı su kaynakları asfalttan atmosfere yükseliyor, tahminen 234235 derece filan dışarısı. Ama insanlık öyle bir azmış ki, sıcağı takmayıp manyak gibi evleniyorlar.
Evleniyorlar da sana nooluyo, diyebilirsin dear okur. Bir zamanlar ben de öyle derdim. Fekat topuklu ayakkabı giymeye başladığımdan beri demiyorum.
Malum, ben hafif.. Biraz.. Azıcık? Tamam tamam, epey bodurum. -1.57 diye boy mu olur ya.. eylülde liseye başlayacağım, kapıdan çevirecekler ilköğretim şu tarafta diye. hayır 7,5 sene de basketbol oynadım. dizime platin taktırıcam o olcak.- Bu sebeple dış mihrakların baskısı artınca annemin kuzininin düğününde topuklu ayakkabı giydim.
Hay giymez olaydım dear okurcum ya.. Yok, olay yürüme problemi değil, parende bile atabiliyorum artık topuklularla, çalıştım. Olay şu ki, boyum 10-15 cm uzayınca herkes beni görmeye başladı.
Zaten ananemle takım olduk, -ben de kırmızı kafalıyım artık- onun etkisiyle insanlar zaten varlığımı fark ediyorlar. Bir de boyum uzayınca çok göze batar oldum.
Daha salondan içeri girer girmez fark edildim. Elime kolonya tutuşturup karşılama komitesine soktular zavallı beni. Hayır zaten elbise giymeye alışkın değilim, ha bire eteğini düzeltip askısını çekiştiriyorum; bir de elimdeki kolonyayı üstüme değil davetlilerin eline dökmeyi nasıl başaracağım ki..
Her gelene sırıtmaktan acayip kas yaptım. Yanaklarımla kalem tutabilir, yazı yazabilirim bence. -abartmıyorum.-
Ayrıca ne kadar sıkıcı bir işmiş o komitede olmak. İlk önce gelenlerin saçına makyajına puan verdim kendimce ama sonra vatana millete faydam dokunsun dedim, sırf senin için dear okur; istatistik yaptım.
Düğün İstatistikleri Bir Düğünün Anatomisi
Kolonya
45 yaşın üstündeki 57 erkeğin %98'i eline kolonya dökülmesinden memnun oldu. Bu %98'in % 67'si kolonyalı ellerini hiçbir yere kurulamazken, %33'ü ceketinin yakası, saçı ve sakalı gibi muhtelif yerlere kuruladı.
45 yaşın altındaki 63 erkeğin %75'i eline kolonya dökülmesinden memnun olurken geri kalan %25'i kolonya istemedi. Bu %25'in %50'ı buram buram parfüm kokarken %20'sinin eşi de kolonya istemedi; geri kalanı manikürlüydü ve belki de ellerinde krem vardı.
45 yaşın altındaki 53 kadının ancak %58'i kolonya severken geri kalanı kolonyadan köşe bucak kaçtı. Bu %48'in %59'u hiper-süslü ve parfümlü, %10'u kolonya sevmezken geri kalanı kolonyanın içindeki alkolün cildini pörsüştüreceğinden ve benim mırıl mırıl yüzdelik hesaplamamdan korktukları için kolonya istemediler.
45 yaşın üstündeki 66 kadının %72'si kolonyadan memnunken geri kalanının %68'i süpersonik süslü ve parfümlüyken geri kalanı kolonyaya veya metamatikte zorlanan kızlara alerjiktiler. Kolonya alanların sadece %7si ellerini üstlerine başlarına kurularken geri kalanı hiçbir yere dokunmamaya özen gösterdiler.
Karşılama Komitesine Karşı Samimiyet
Gelen kadın konuklardan %38'i beni şapadanak öperken %12'si yanaklarını yanaklarıma sürtmek suretiyle allıklarını bana bulaştırdılar. %8'i elimi sıkarken geri kalanları -sağ olsunlar- hiçbir samimiyet gösterisinde bulunmadılar.
Gelen erkek konuklardan %30'u beni öpermiş gibi yaparken %46'sı elimi sıktılar. Geri kalanı da öylece geçip gitti. -ki sanıyorum çoğu parfüm kullanmıyordu. bir kısmını da daha önce hiç görmedim.-
Saç Baş Kıyafet
Düğüne gelen bağyanların %89'u makyajlıyken %67'sinin kafasında kuş yuvası vardı. Benim de dahil olduğum %28'lik saçına fön çektirenler güruhu çok pis ayıplandı gözlerle.
Yüksek topuklu ayakkabı giyenlerin (68 kişi ve ben) sadece %3'ü gece sonuna kadar ayakkabılarla kalamayıp çıplak ayakla zıplamaya başladılar.
Ekşın
Sahneye çıkarılanların (28 kişi) -çıkanlar değil, edilgen çatı- %62'si bu anı bekliyormuşcasına göbek atarken %30'u ayıp olmasın diye kıvırttı. Geri kalanlar ise -mesela ben- odun gibi dikilip, kendilerini sahneye çekiştirenler başka yöne bakar bakmaz tüydüler.
$.. Ay yani Takı demek istedim
Takı takanların -iğneliği de tutup saf saf dikildiğim için orada da istatistiklerime devam ettim.- %71'i para taktı. Bu %71'in sadece %2'si 100 lira takarken %93'ü 50 lira, geri kalanı da 20 lira taktı. Arada bir tane 5 lira, iki tane on lira gördüm ama onları kategorize edemedim. Takı takanların geri kalanı da minik -küçük mü yarım mı çeyrek mi hiç bilmiyorum. ufak bi tane var ya kurdelalı, o işte.- altın takarken, aile bireyleri süpersonik şeyler taktılar.
Bir düğünün anatomisi burada biterken oranlar ve sayılar tamamen gerçektir. Hele o oranları hesaplamak ve yuvarlamak için çekilen azaplar daha da gerçektir.
Geveze artık topuklu ayakkabı giymeyecektir.
Bu arada kendisine nottur:
Bir daha küvette kırmızı su görürsen dış kanama geçirdiğini sanıp çığlık atıp şampuan şişelerini devirip milleti ayağa kaldırma. O kırmızı su kafandaki boyadandır, kızıl boya akar. Hem de çok fena akar. Unutmayiğenunutturma.
3 yorum:
hehehe alemsin geveze sen yaaa...
seni daha cok düğüne götürsünler. gözlem kulesi istihbaratlarin ve istatistik calismalarin en az senin kadar harika.
tobi de topuklu ayakkabi eziyeti bilir ve en son düğün eziyetinden sonra babet devrimi yapmis, radikal bir davetli sifatina bürünmüştür:)
kırmızı kafa olmana da sevindim, kızıl boya saca tutunur ama tuttu mu da gitmek istemez. yasasin kizil kafalilar:))
alemsin vlla :D
@Tobicim,,
kızıl çok şeker bişeey :)) kızıl forever :))
ayrıca babettir, conversedir, güzel şeyler bunlar. giyelim giydirelim diy mi :))
istatistik işi çok yorucuymuş ama sevdim. yakında düğün değil sünet neen görünüyor, bi de onun istatistiğini yaparım. okura hizmet :))
@Liannacım,,
mérci :)) beni onlar alem yaptılar, bunda hiçbir suçum yok :Pp
Yorum Gönder