He Benim Nicolas'ma, He Benim Sarkozy'me, HE!!

Muhtemel suretle hepiniz duymuşsunuzdur şu yasa tasarısı muhabbetini, duymadıysanız da bir defa daha anlatmaya benim içim el vermiyor, dear okurumun dear elleri bi google'lasın bir zahmet.


Şimdi buradan Sarkozy beyamcaya açık mektup şirinleyeceğim, sıkı durunuz.

Kafanıza ne yaptıysanız monşer, çok güzel olmuş. Tebrik ederim, muhteşem olmuş. Otuza saltık esnik börsum'dan beri böyle güzel bir kafa görmedim, görmem diye de düşünerek iyi halt etmişim üstünüze afiyet.
Carla Bruni'yle evlendiğinizde bir kıllanmadım değil, ne yalan söyleyeyim. Türkiye'yi AB'ye almama konusundaki inatçılığınıza da saygı duyuyor ve hatta anlıyordum da... Şu yaptığınıza diyecek söz bulamıyorum, sadece koccaman bir tebrik oturtuyorum.

Hani bir 'Fğansa ekönömisini ğevitalizeğ etme' planınız vardı ya.. Hah, şimdi onu alın ve..

Güzel bir rafa kaldırın canım, ne fesatsınız öyle!

Ola ki sözlerinden dönmezlerse, pek çok Türk yatırımcı ve şirket canınızı yakacak. Ayrıca biliyorsunuz ki Orta Doğu'da anlamlandırmakta zorlandığımız bir Türk sempatisi yükselişte. Arkamızdan geleceğini, en azından bir nebze de olsa moralinizi bozacağını umduğum petrol zenginleri var. Bu işin ekonomik boyutuydu.

Siyasi tarafından bakarsak.. Türkiye elçilerini muhtemelen geri çağıracak, bunu 15 yaşında bir lise öğrencisinden çok daha iyi bildiğinize eminim.
Bonus olarak da, 2006 sayımlarına göre ülkenizde yaşayan 400,000 kadar Türk vatandaşı var. Ve yine 2006 sayımına göre, 500,000 kadar da Ermeni vatandaşınız var.
Basit bir hesapla, sade ve sadece 100,000 oy kazandınız ve ufuu, çok para ve çok saygı kaybettiniz.
Bir de şunu söylemeliyim ki, güzel bir tepki koymalarını beklediğim 5 milyon kadar Avrupalı Türk var. Bir düşünün, bir düşünün monşer. İmeycın.

Tüm bunların yanında Fransa'nın UN'de faal bir sevgi pıtırcığı olma, düşünce özgürlüğüne saygı duyma, insan halkarına kol kanat germe, barış güvercini olma gibi ütopik misyonları vardı. Bilirsiniz değil mi, neticede büyük adamsınız, ha?
Var ya, şu yaptığınız düzenlemeyle artık 'sözde Ermeni soykırımı' diyen insanlar hapse girecekler. Ne özgürlük ama! Saygı duymamak elde değil.
Böylece Ermenilerin çektikleri acıları görmezden gelen kötü adamlar Fransa'nın kutsal topraklarından silinip gidecek mi? Bunu mu hayal ettiniz?
Ciddi ciddi böyle düşünüyorsanız size puanım dokuz. Zira herkes, her diktatör ve her adil yönetici bilir ki yasakların cazibesi karşı konulamazdır. Anlayacağınız dilden konuşayım, femme fatale gibi düşünün, peşinden giden çok olur. Yanacağını bile bile.

Sevdiğim adamları çıkartmakta üstüne olmayan bir ülke Fransa; Victor Hugo, Jean Ferrat, Chabrol, Baudelaire, Sartre vesaire vesaire.
Hepsi de insanlara ne düşünmeleri gerektiğini söylemeyen bir Fransa'dan çıktılar. Bilmem mesajı aldınız mı?


Bütün bu saydıklarıma ek, ne kadar önemsersiniz bilemem ama, bir genç kızın hayalleriyle oynadığınızı da bilmelisiniz. Sayenizde Türkiye, Fransa ile olan diplomatik ilişkilerini kesecek ve bu benim için korkunç bir şey.
Kim bilir ne kadar zorlaşacak bir Türk olarak orada yaşama izni almak. Ne hale getirdiniz sevgili Dr. Jekyll ve Mr. Hyde hayalimi. -gündüzleri paris sokaklarında kaybolan avare bir sanatçı olup, karanlıktan sonra stüdyo daireme çekilerek çeviriler yapacaktım tamam mı!!!1!-


Şu noktada diyebileceğim tek şey, he Nicolas'ma he.
Faaliyetlerinin devamını dilerim.
Bi de; kabız ol, Nutella'ya alerjin çıksın ve bir sürü sivilcen olsun. Oh.

2 yorum:

frambuazlı ruh pastasıyım dedi ki...

ah gevezem, ne guzel anlatmissin durumu.
bu arada iyiki dondun aramıza seni ve gundem degerlendirmelerini ozlemistim :)

Geveze dedi ki...

teşekkür ederim tobiciim *.*

eheh, mahcup oldum, tekrar teşekkür ederim :)) ben de yazmayı, sevdiğim bloggerları -ki biri sensin :P- özlemişim, farkında olmadan bağımlılık yapıyor şu blogging olayı :))