İçimdeki Weirdo Aşkı Bambaşka

Özlediniz mi beni Johnlarım Lennonlarım. -edip edebileceğim en büyük iltifattı bu. şimdi sükutla kabul ederseniz... rica ederim.-

Bugün de kısmetse size özenle besleyip büyüttüğüm weirdo sevgimden bahsetmeyi planlıyorum.
HAZIR MISINIZ ÇOCUKLAAAAR?
SİZİ DUYAMADIIIIM?
UUUUUUUUUUU! -artık süngerbob referanslı komiklikler deniyorum.-

Öncelikle weirdo'yu sevgili Türkçemize kazandırmak istiyorum. El ele verirsek altından kalkarız.
Ucube demişler, ben çok uyuz buldum. Tuhaf demişler, sevmedim.
En güzeli 'değişik' bence. Hatta birazcık deforme edelim, 'değişikli' diyelim. Budur. Değişikli. -nerede aptal kelime, orada geveze.-

Bu değişikli sevgimin kökenine inersek muhtemelen Amerikan bağımsız sineması fırtlar. Hep o 'gençlik filmleri'  filan. Mesela Juno muhtemelen nirvanasıdır bu manasız sempatimin.
Verdiler yumuşak ışıklı, indie müzikli görüntüyü, verdiler utangaç, sevimli, şaşkın çocuğu, verdiler saçma sapan diyalogları na böyle beynime beynime; sonra da neden böyle oldu. Neden acaba? -hep sinemada yeni arayışlar yüzünden!!!!!1!-
Demem o ki, yüksek dozda işlevsiz ama sevimli film izleyen herkes değişikli çocuk sevmeyle sonuçlanan habis hastalığın virüsünü kapar azizim, herkes.

Bu değişikli çocukların en meşhuru, en para kıranı da -yine kanada'nın dünyaya armağanı- Michael Cera'dır herhalde. -kanada'nın dünyaya armağanlarından seçkiler: justin bieber, brian adams, celine dion, carly rae jepsen, michael cera. kanada neden kendi kendini feshetmiyor hep merak etmişimdir. yani bir yerden sonra 'bizden de hiç ülke çıkmazmış, olmamışız biz. bırakıp gitme vaktidir a dostlar!' demeleri de lazım çünkü.- -fakat kanada şakasını da yaptım, nassıl amerikan rüzgârları esti burada püfür püfür.- -düşündüm de ben bundan da bir yazı çıkartırım ha. huhuv.-
Bu arada Maykılcığımı Jesse Eisenberg'le (a.k.a. feysbukun sahibisi çocuk) karıştıran enteresan bir kitle de yok değil. -jesse de değişikli ve sevilesi fakat. bir yazıyı da ona ayırayım ya ben. evet.-
jesse (soldaki) bir kolej bebesi imajı çizerken maykıl (inanmazsın, sağdaki) mutaassıp bir meslek liseli gibi. bıyık ekle bıyık. ince gördüm çünkü.

Tam BİR, hakikaten BİR karakter oyuncusu olan Maykılcığımla nassıl dalga geçtiklerini anlatamam. Geçen gün aşağıdaki videoyu gördüm ve dedim ki bunu blogumda yazmam lazım. Kesinlikle yazmam lazım. 


İyi güldüm ben buna. Arkadaki creepy Maykıl fotoğraflarına baktıkça gülüyorum zaten.
Est. Alumni'a dikkat ama.



Bir de bunu yapmışlar Superbad ekibi olarak ki -pek tabii- yine güldüm.



Leave Michael alone!!! :'((((((



Yine başı gözü ayrı yerlerde bir yazı yazdım, çok kıvançlıyım. Burada ne anlattım, ne anlatmak istedim, neden istedim hep karanlık noktalar. Cevapları ararken size eşlik etsin diye ulu Eisencera'yı bırakıyorum ardımda.
Kendinize iyi bakın. Etrafınızdaki yalnız, mutsuz; ilgiye ve sevgiye aç ergen kızlara da çok iyi davranın.

bütün-haşmetiyle-karşınızda-eisencera!

3 yorum:

Uykucu dedi ki...

özlediiiiiiik! daha sık yaz ama :(

Uykucu dedi ki...

ah sanırım uykucu adıyla gönderdim yorumu :D alışkanlık, hâlâ bu hesaba giriyorum :D

bir de bence jesse kolejde okuyan burslu çocuk, maykıl da kolejde okuyan zengin çocuk gibi.

Geveze dedi ki...

ahahahahah yaa uykucum. özzzledim >.<

yaa di mi öyle de bi havaları yok değil. jesse'de böyle bi sağa sola para saçan adam tipi var. maykıl kıyamam yavrum :((((

bi de micheal cera school of acting'in html kodunu yemişim yazarken. iki video olacak yerde bir video olmuş. ne ayıp :(((