Ne İş Olsa Yaparım, Sponsora İhtiyacım Var!

Merhabalar benim en muhteşem okurum. Steve Jobs'un öldüğü şu gün -feysbuk hesabım olmamasına rağmen- ortalıkta gezen 'Gitti yıvrım, daşş gibi dahi gitti.' paylaşımlarından bunaldığımı belirtmemem zevzek kimliğimle örtüşmediği için bir koşu bu görevimi yerine getiriyorum.

Şu sabaha kadar Jobs'un kim olduğunu bilmeyen sevgili gönül dostları, lütfen ama lütfen bir hafta süreyle muhteviyatında 'apple', 'ipod', 'iphone' gibi tematik
kelimeler bulunan cümlelerden sakının. Daha bu sabah gözü dönmüş bir kızın, gözü yaşlı bir gönül dostunu, sırf keder dolu cümlesinde bulunan mini mini bir mantık hatasından dolayı toplum içinde ve dahi yüksek sesle küçük düşürdüğüne şahit oldum. Etmeyin eylemeyin.

Oh, 'ağzım var konuşurum' faslı da bittiğine göre sadede gelebilirim. Her ne kadar bir Wizard of Woz hayranı olsam da, öteki Steve'i daha sevilir bulsam da ben de çok üzüldüm efendim. Ama ölenle ölünmüyor ki. Olmuyor yani, doğanın kanunu sonuçta; değil mi efendim! -burada hıhıı, pek tabii, of course mealinde kafa sallamalar olsun istiyorum. olmadı bir dakikalık headbang. yani sonuçta ben de gazla yazan bi insanım. bir çoşku gelmeli ki yazayım değil mi.. evet, çoşku. yanlış yazdım ve düzeltmek zor geliyor. ve bir evet daha, onu düzeltmek zor geliyor ama hakkında birkaç cümle yazmak kesinlikle zor gelmiyor. şurada iki lafın belini kırıyoruz ki bu da bana pek egzantrik, pek maceralı bir eylemmiş gibi geliyor.- Kısa çizgiler arasında boğulmama dair bir şey söylemeden Jobs hakkında üzülüyorum şu anda.


Velhasılı kelam dear okurcuğum, Steve gibi Jobs gibi bir insanın yeri kolay doldurulmuyor. -jobs ne saçma bir soyadı aslında. he benim soyadım çok mu mantıklı? ata mesleği sonuçta, bir şey diyemiyorsun.-
Ama ben, pek değerli blogger'ınız, evinizin Geveze'si olarak bu işe talibim. Balıkçı yaka siyah kazaksa, balıkçı yaka siyah kazak. Kot pantolonsa, kot pantolon. Gözlükse gözlük. Kambur duruşsa kambur duruş. Ukalalıksa ukalalık. Gaza getirme potansiyeliyse gaza getirme potansiyeli. Elli kollu konuşmaysa, elli kollu konuşma. Hin fikirse hin fikir. Bill Gates'ten hoşlanmamaysa Bill Gates'ten hoşlanmama. Pazarlama dehasıysa pazarlama dehası. -ipin ucunu kaçırmaysa ipin ucunu kaçırma.- Külliyatı bende mevcut.
Şimdi soruyorum, benden de pek ala bir Steve amca olmaz mı? Oluur. Yani tamam, CV'si benimkinden ÇOK ama ÇOK daha parlak, boyu benden ÇOK ama ÇOK uzun, teknik bilgi muhabbbetine de girmiyorum zaten. Ama neden olmasın ki? Yani, neden?
CV'lerin çağı bitiyor bence. Bir beş yıla CV filan kalmaz. Boya da takılmamak lazım. Ve koskoca epıl'ın Steve Jobs jr.'ı da teknik ekipsiz çalışmaz.

Ortada sorun kalmadı bence.

Ki iddia ediyorum, yaşayan hiçkimse Apple ürünlerini benim kadar iyi pazarlayamaz. -gelecek yazı dizimde de bu iddiamı kanıtlamayı planlıyorum zaten.-
İşbu sebepler yüzünden öncelikle Apple'a, gerekirse HP'ye, Casper'a, Toshiba'ya, olmadı Samsung'a, Nokia'ya filan sesleniyorum. Hiçbiri olmadı Microsoft olsun, ona da sesleniyorum.
Çok kalifiye bir elemanım, hayatımda ilk defa diyet müessesesinin içinde olduğumdan büyük bir ciddiyetle az yiyip içiyorum şu sıra, az uyumayı alışkanlık haline geitrdim. Çok çalışırım, çok konuşurum. Verimli çalışırım, kendi çapımda yerel bir dahi sayılırım. Etnik kökenim Çerkes,
Yörük, pek karışık olsa da bir parça Kayserili oluşumdan şüpheleniyorum. -etnik demişken aramızda otuza saltık esnik dörsun'u bilmeyen var mı? mümkünse kalmasın.- Home office olur, bildiğin normal kübikli neyin office olur; ayırt etmeden çalışırım. Sigorta istemem, -ananem çok pis baktı burda, hadi şey diyelim.. ımm.. sigorta konusunda pazarlığa açığım. hıh, bu oldu.- ücretim kesinlikle yüksek değildir. Servis istemem, öğle yemeği istemem, kahve neyin istemem.

Ne iş olsa yaparım. İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Türkçe çapraz, atlamalı zıplamalı çeviri yaparım, sokağa iner halkın nabzını tutarım, ellerine apple ürünleri verdiğim tiki gençleri lise çıkışlarında sokağa salarım -ki bu muhteşem bir pazarlama taktiği olmasına rağmen hiçkimse tarafından kıymeti bilinmiyor. patenti bana ait.- Yeni ürün geliştirme çalışmalarında faal olurum. şirket çalışanlarını kaynaştırırım. Ya işte başta da söylediğim gibi ne iş olsa yaparım.

Aranılan elemanım yani. Tek istediğim taksitle ya da tek seferde 5000 - 5500 türk lirası.
Ki onu da hayli güzide bir amaç için istiyorum.
Ha bu şirin şey için istiyorum. Tek kaygım sanat. Şimdi bu muhteşem, süpersonik, objektifi değiştirilebilir, 4 kapsüllü dahili mikrofonu olan, bionz işlemcili, optical steady shot'lı, harikuleyt Sony NEX-VG20EH benim olsa. Bir iki de filtre alsam.
Dünyanın en mutlu Geveze'si olurum.
Filmlerimi çekerim.
Festivallere yollarım.
Ödül almayı beklemem ama mutlu olurum.
Kameracığıma sarılıp uyurum.
Bana sponsor olana duacı olurum.


Tekliflere açığım. Çeviri konusunda da iddialıyım. 'Kapağı güzel olsun, Modigliani gibi olsun da kitap satsın, içinde meymenet yok zati' kategorisindeki kitaplar için de kapak resmi çizebilirim pek ala.
Ama yok, ben muhteşem hayırseverlikte bir insanım, sanata katkıyı bir borç bilirim, Geveze sağlığıma duacı olsun isterim, diyorsan da ulaş yani bana.
chatty_cat@windowslive.com


Son olarak, rest in peace Steve beyamca. Özleyeceğiz seni de yahu.

2 yorum:

Ne İş Olsa Yaparım dedi ki...

Çok güzel post.

Geveze dedi ki...

teşekkür ederim ^.^

p.s. çok güzel reklam ;)