Hayvana Geri Dönüş

Daha önce de 12321432 defa söylediğim gibi ben bir edebiyat obeziyim. Damak tadım fena değil ama kötü bir eseri bile okuyabilirim, zira hata avlamak hoşuma gidiyor. -öyle de bir manyağım.-

Okuduğum kadar da not tutarım, defter defter kitap notum var kimselere açmadığım. Ama geçen gün dedim, devletin arşivleri açmamasına bozuğum, onlara örnek olma adına kendi arşivlerimi açayım. Bu sözgelimi arşiv açma işine de Kafka'cığımdan başlamak istedim.
Labirent fetişi olsun, Nietzche sevgisi olsun, abartı ve kargaşa sempatisi olsun yakın buluyorum kendime. Ha, tabii ki bir Kafka olamam, o ayrı.

Ve son olarak dear okur, istersen buradan Mösyö Kafka'nın aforizmalarına dabakabilirsin.

-bu not aslında kitabın orijinalinden bir metin ama tanıtım amaçlı yazıyorum, sanırım telif problemi yaşamam.-



Kafka'nın Gustav Janouch'la konuşmalarından
(1920-23)

İngilizce kitabı ceketin cebinden çıkardım, Kafka'nın önüne, yatağın üstüne bıraktım (...) Ona Garnett'in kitabının* Dönüşüm'ün yöntemini kopya ettiğini söylediğimde, dudaklarında yorgun bir gülümseme belirdi ve kabul etmediğini belirten küçük bir el hareketiyle, şöyle dedi: "Hayır! Yöntemi benden almadı. Bu yöntemin kaynağı, içinde yaşadığımız zaman. İkimiz de zamandan kopya ettik. Hayvan bize insandan daha yakın. Parmaklık, burada. Hayvanla yakınlık kurmak, insanlarla kurmaktan daha kolay."
(...)
Ondan sonraki hafta Kafka büroda yoktu. Ona ancak on veya on dört gün sonra yeniden eve dönerken eşlik edebildim. Kitabı bana vererek şöyle dedi: "Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor. Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu. Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin bir ifadesi. Oysa insanlar için doğal yaşam, insanca yaşamdır. Ama bunu anlamıyorlar. Anlamak istemiyorlar. İnsan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var."
Kafka'nın düşüncelerini geliştirdim: "Büyük Fransız Devrimi'nden önceki gibi bir akım. O zaman, doğaya dönelim, deniliyordu."
"Evet!" diye başını salladı Kafka. "Ama bugün daha ileri gidiliyor. Yalnız söylenmiyor - ama yapılıyor da. Hayvana geri dönülüyor. Böylesi, insanca yaşamaktan çok daha kolay. Herkes sürüye katıldığından ötürü güvenlik içerisinde, kentlerin yollarından geçip işe, yemliklerin başına ve eğlenceye gidiyor. Tıpkı büroda olduğu gibi, sınırları iyice çizilmiş bir yaşam. Böylesi bir yaşamda mucizeler değil, yalnızca kurallar var. Özgürlükten ve sorumluluktan korkuluyor. O nedenle insanlar, kendi yaptıkları parmaklıkların ardında boğulmayı yeğliyorlar."


Franz Kafka, Dönüşüm(Die Verwandlung), Can Yayınları -syf. 98, 99
Almanca aslından çeviren: Ahmet Cemal.
(ve dahi 19. baskıdan alıntılandı.)
ISBN 978-975-510-021-0

-Bir gün Almanca öğrenmek istersem Kafka, Nietzche ve Marx okumak için değil de ne içindir yahu!
*Kafka'nın parmaklıkları ne olabilir acaba? Despot babası? Belki de hukuk? Kurumlar olabilir belki de, Milena Jesenka düşünüldüğünde.. Belki de ahlak.. Ya da kim bilir, koskoca toplum Kafka için koskoca bir parmaklıktır.
Bu adamın beni saçmalamaya itmesini seviyorum, notumu okuma şerefine nail olan kişi..


Notlarımın detaycılığı korkutucu :))

Hiç yorum yok: