O Kelimeyi Gördüğün Sözlüğe Lanet Edeceksin

Hastayım diye evden çıkamıyorum günlerdir, bu gün nihayet kafamı yastıktan kaldırdım; şöyle bir gazetedir dergidir msndir sosyalleştim.

Amerika'dan bir arkadaşımla konuşuyordum, ama bakmayın Amerika'dan olduğuna; aslında İtalyan. Çok da güzel spagetti yapar :Pp Ama konu bu değil tabii :))

Havadan sudan konuşurken laf döndü dolaştı İngiliz İngilizcesi ile malum Amerikan İngilizcesi arasındaki farklara geldi, nasıl geldi sormayın; adımı zor hatırlıyorum şu günlerde :))

Sergio kendini haklı çıkarmak adına -sağ olsun- 'Biz Amerikalıların söylediğini anlamak için Oxford sözlüğüne ihtiyacın olmaz ki bu da iyi bir şey!' dediğinde beynimde şimşekler çaktı efeniiim.
-Siz Amerikalılar derken? Sergio, ooolum sen İtalyan değil misin? demezler mi adama? Derler, ve netekim dedim. Cevap beni benden aldı:
-Burası Amerika, ve eğer buradaysan sen de Amerikalısın.

Adamlar yememiş, içmemişler; milyonlarca azınlık toplamışlar ülkelerinde dünyanın dört bir tarafından. Üstüne üstlük öyle bir anlayış geliştirmişler ki, elin İtalyanı bile kendine Amerikalı dedirtmek için çabalıyor.

Takdire şayan değil mi dear okur?

Bana sorarsan bir madalyayı bile hak ediyorlar.. Öyle ki en gelişmiş, en kalabalık şehirlerinde azınlıklar kümeleşip 'Çin Mahallesi', 'Rus Mahallesi' adı altında mafyacılık oynuyor ama limuzininden iner inmez 'Hepimiz Amerikalıyız, hepimiz kardeşiz! Öpün beni!' kıvamında yumuşuyorlar.

Bizse burada Ermenilerimizi kurşuna diziyoruz geçmişi unutarak. Ermeniler Sevk ve İskan Kanunu ile Suriye'ye sürüldüğünde Osmanlı sanatkârlarından yoksun, atlarına nal çakacak adam bulamamış. Sonunda böyle hödükler olmuşuz, önce öldürür sonra da ardından ağlaya ağlaya 'Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant'ız!' diye slogan atar olmuşuz.


Yüzyıllardır bizim sorunumuz bu; eziklik psikolojisi. Patates püresiyle yan yana gelsek ayırt edilemeyeceğiz yakında.

Tarih yazmaya gelince üstümüze yok tabii, peki ya okurken? Osmanlı'nın son dönemlerini açın bakın okurcum, paçaları tutuşan padişahlar yok Tanzimat'tı, yok ıslahattı azınlıklara bir donunu vermedi -ki bana sorarsanız ona da çok az kalmıştı-. Halbuki henüz 50-60 yıl öncesinde gül gibi geçinip gidiyorlardı ya 'Osmanlı Toplumu' adı altında.

Anlamak istemiyorlar şunu: Eğer onları azınlık olarak kabul edersek hiçbir zaman Atatürk'ün de amaçladığı gibi dili bir, gayesi bir çağdaş bir toplum olamayacağız. -aynı cümlede üç tane bir, hastayım üstüme gelmeyin-


Ama bir de şu var ki gidip de Baş Açılımcımız'a desek 'Azınlıkları Türk olmaya özendirmelisiniz, Türk toplumu adı altında birleşmeliyiz, vırvır dırdır.' Mussollini İtalya'sına döneriz maazallah.

Olur mu olur değil mi? Ama gün gelecek, o-malum-kelimeyi-bilirsin-sen gördüğümüz sözlüğe lanet edeceğiz. Kışkırtma değil de nedir bu söyleyin bana?


Son olarak eğer bu ultra siyasi saçmalığın bu kısmına kadar gelebildiysen okurum canım, bir fıkrayla gönlün şenlensin e mi?

Çok uluslu bir okulda öğrencilere filler ile ilgili bir ödev verilmiş. Herkes kafasına göre birşeyler yazmış tabii;
Fransızlar: 'Fillerin Seks Hayatı'
Çinliler: 'Fil Pişirmenin Bin Yolu'
Etiyopyalılar: 'Bir Fille Bin Kişi Nasıl Doyar?'
İngilizler: 'Safaride Fil Avlama Teknikleri'
Almanlar: 'Filler ve Fillerin Alman Dil ve Kültürüne Etkileri'
İranlılar: 'Dişi Filler Nasıl Çarşafa Sokulur?'
Amerikalılar: 'Daha Büyük ve Daha Görkemli Fil Nasıl Yetiştirilir?'
Japonlar: 'Daha Küçük ve Daha Ucuz Fil Yetiştirmenin Yolları'
Yahudiler: 'En Karlı Fil Satışının İpuçları'
Brezilyalılar: 'Filler Karnavalda'
Türkler: 'Ne Olacak Bu Fillerin Hali?'

2 yorum:

Alper dedi ki...

Ermenileri öldürmüşüz evet. Peki ya Ermenilerin Türklere yaptıklarını biliyor musun? Ermeniler niye Suriye'ye sürüldü bir fikrin var mı?

Geveze dedi ki...

tabii ki, bir kısmı ruslarla işbirliği yapıp türk ordusuna saldırdı.
sütten çımış ak kaşık değiller, bunu kabul ediyorum, ama onları suriye'ye sürerken biz de çok büyük hatalar yaptık. ve ayrıca şunu da düşünmeliyiz: neden isyan ettiler?

ve yaptığımız bir büyük hata daha: bu işe hiç karışmamış ermeni ailelerini niçin sürdük? çok doğru bir yaklaşım değil belki benimkisi; ama sözde çoğunluğun iyiliği için hepsine ceza verilmesi yanlış değil mi?

ayrıca zorunlu göç sırasında isyanlar çıktığını biliyorum, peki ya salgın hastalıklar? ermenileri de sorgulamalıyız elbette, ama doğru teşhislere yanlış tedaviler uygulamıyor muyuz?

yoksa benim baktığım pencerede mi bir anomali var?