Üstünüze Afiyet, Karıncalanıyorum Zaman Zaman

  Bazen kendimden korkacağım kadar eblehleşiyorum. Adeta bir salaklık bulutu çöküyor efendim üzerime, önünü alamıyoruz yaptığım mallıkların.

  Sözgelimi sabahları -5 a.m. ile 12 a.m. arası sabahtır.- iq seviyemi termometreden okuyabilirsiniz.
Yeni uyandığım vakitler dünyanın en tehlikeli insanı olurum: Öfkeli Salak.
Bir gün okula gitmek için giyinirken beş dakikadan fazla bir süre çorap çekmecesinin derinliklerine bakıp "Allallaa.. Napıyoruz ya biz bunları?" diye düşündüğümü hatırladıkça fena oluyorum.
Hele ki bir tatil sabahı şakalanışım var... Amanın... O arkadaşlarla eskisi gibi olamadık bir daha. Hepsinde bir bana kıyamama durumu var artık; yanlarına gittiğimde bana sandalyelerini vermek için yarışıyorlar, matematikten kötü not aldığımda gelip sarılıyorlar, çantamı kitabımı taşıyorlar, yaptıkları her espriyi bir fasıl açıklıyorlar, buluşacağımız yere giden yolun krokisini telefonuma mms atıyorlar, birlikte film izleyeceğimiz günlerde bir yığın dublajlı çöp getiriyorlar filan. Ahh anlatamıyorum, hakikaten çok fena. -bir yazı da bu telefon şakasından çıkarırım bence, heheh-

  Bir sabah serviste Regina Spektor'ın Machine'inin sözlerini 'Hopdin Timuçin, hopdin Timuçin!' olarak anlayıp dehşete düştüğüm günün anısı hâlâ rüyalarıma giriyor. -harbici bir korkuydu o yaşadığım.. kulaklarımdan vücuduma yayılan..-

  Bir ara Chrome'un anasayfasını google yaptım. Sonra arama çubuğuna adres çubuğu muamelesi yaptığımı fark edince -tam bir anneyim lölölölö gideceğim siteyi dubluvesiyle nokta komuyla gugılda aratırım lölölölö- boş sayfa açılışına döndüm. Ohh, new tab gibisi yok :PE
Az önce de ne olduğunu hâlâ hatırlayamadığım bir şey aramaya karar verip google'a girdim. Ve arama çubuğuna google yazıp karşıma çıkan ekrana bir süre baktım. Na böyle bir şey.



  Hadi arada bir böyle beynim karıncalanıyor, saflaşıyorum da bazı insanlar bu durumdan faydalanıyorlar. Hatta var K ya, I eğleNce bile çıkArtıyOrlar N şu zavaLlı hAlimden, R ayIp yahu.. -verdim subliminal mesajı, kafam rahat.-
  Konuşmaktan kolay kolay yorulmasam da birini dinlerken, özellikle görüntüsünde atraksiyonlu değişiklikler olmuyorsa çabucak yoruluyorum. Kendime eğlence aramaya başlıyorum. Kelime sayıyorum, desen sayıyorum, beynimin play tuşuna basıp sevdiğim şarkıları dinliyorum vesaire. Ama derslerde tekdüze konuşmaya o kadar uzun süre maruz kalıyorum ki bu faaliyetlerim kâr etmiyor ve zaman zaman uçuyorum.
  Sınıfımdaki pis arkadaşlarım da birbirlerini dürtmek suretiyle bu durumdan haberdar ediyorlar ve sinsiiiiiiii planlarını gayet koordine bir biçimde uygulamaya koyuyorlar.
  Mesela geçenlerde konu başlığını dahi anlamadığım bir geometri dersinde hocayı bir şekilde ortadan kaybedip beni tahtaya çıkarttılar. Elime kalemi tutuşturup "ÇÖZ BUNU, EHİĞAA" dediler. -son hafta zaten minnak olan mevcudumuz çekti adeta, 6 kişi filandık sınıfta. fısır fısır anlaşmış pisler.-
  Düşünün bir, Truman Show'un son sahnesini izleyip eğlenirken kendinizi bir anda tahtada buluyorsunuz. Karşınızda kıs kıs gülen manyaklar, önünüzde abik denklemler; öğretmenin sınıftan çıktığının ve aslında sözlü yapmadığının farkında değilsiniz.. İnsan insana yapar mı ya bunu?

  Ben de pek tabii gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalakaldığım için doğrular arasındaki açının tanjantından yararlanıp bir üçüncü doğrunun kapalı denklemini yazmak yerine dolar/tl durumunun son iki haftasının grafiğini çizdim. Sonra da "Dolar biraz daha yükselecek gibi ama küçük yatırımcıyı ırgalamaz." diyip yerime oturdum.
  Kehanetim doğru çıktıysa da sınıftakilerin benimle deliler gibi dalga geçmesini önleyemedi.


Şimdi sevgili gönül dostları, ola ki bir ahbabınız bir köşeden cam gibi gözleri ve aralık ağzından taşan şaşkın sırıtışıyla sessiz sessiz olayları izlerse..
ONU RAHAT BIRAKIN TAMAM MI!!!!!
BİR DE ALTIN ALACAKSANIZ ALIN ARTIK, YİNE YÜKSELECEK GİBİ ÇÜNKÜ.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Today is documentation indisposed, isn't it?

Geveze dedi ki...

totally!